Yeni Ekonomi Planı'na (YEP) malum herkes bulunduğu sektör pencesinden bakacaktır, ben de gayrimenkul sektörü açısından bakarak değerlendirmeye çalışacağım. Üzerine işaretlemeler yaptığım YEP Kitapçığını dilerseniz indirip inceleyebilirsiniz.
Baştan "konut konut" diye yanıp kavrulanlar için kötü haber vererek başlayım, YEP inşaat sektörüne doğrudan destek vadetmiyor. Ama inşaat sektörü için önemli ayrıntılar bulunuyor, aşağıda paragraflarda özetledim. Benim YEP'den anladığım:
1. Dijital dönüşüme, e-hizmetlere, e-ticarete,
2. Yeni çalışma modellerine,
3. Lojistiğe, taşımacılığa, liman yatırımlarına, depolamaya,
4. Katma değerli ürün üretimine, üretime, organize sanayilerin kapasite artışına, ihracata,
5. Tarımda verim artışına, sulamaya ve kanal yatırımlarına, atıl hazine alanlarının kullanıma açılmasına,
6. Sosyal konut üretimine ve kentsel dönüşüme,
7. Turizmde tanıtıma, kültür varlıklarının araştırılmasına, il ve bölgelerin potansiyellerinin ortaya çıkarılmasına,
ağırlık verilecek. Kısaca bakarsak, konut sektörü artık ekonominin lokomotifi olmayacak. Ama inşaata çok iş düşecek.
Dijital Dönüşüm YEP içerisinde birçok alanda dijital dönüşümden (e-hizmetlerden, e-eğitimden, e-ticaretten, e-ihracattan, e-duruşmadan) bahsediliyor. Bu dönüşümler tamamıyla gayrimenkul sektörünü şekillendirecek dönüşümler. Son yıllarda etkisini gördüğümüz mekan kullanımındaki değişiklikler, dijital dönüşüm ile hız kazanacak. Bir hizmetin alınması için mekan ihtiyacını ortadan kaldırırken öte yandan hizmetlerin sunulması için farklı mekan ihtiyaçlarını gündeme getirecektir. Gayrimenkul sektörü yatırımcıları artık bilindik yollardan para kazanamayacaklar. Sektörleri daha iyi takip etmeli, ihtiyaçları anlamalı, optimum çözümleri ve gelecekte büyüme/küçülme seçenekleri sunan çözümlerle girişimcilerin kapılarını çalmalılar.
Yeni Çalışma Modelleri salgın sürecinde farklı uygulamalar ile uzaktan çalışma, kaydırmalı mesai, uzaktan toplantı yöntemlerini ülkemizde denedik. Gelişmiş ekonomilerde uygulanmakta olan bu modeller ile Türkiye'nin tanışması salgın süreciyle olabildi. YEP ile bu modellerin bazılarının kalıcı olacağı ve 50 yaş üstü çalışanların kısmi zamanlı çalışmaya geçişinin teşvik edileceği belirtiliyor. Bu değişiklikler dolaylı olarak konut tercihlerinde önemli rol oynayacaktır. Salgın sürecinde çektiğim bu video serisinde bir kısmına değinmiştim.
Lojistik Depolama Taşıma dijital dönüşüm ile lojistik sektörü arasındaki sıkı ilişkiyi anlamayan kalmamıştır. YEP içerisinde birçok yerde ulaşımın güçlendirilmesi, altyapının yenilenmesi, taşıma için tren motoru üretimi, limanların yapılması, depolamaya ve ihracata ağırlık verileceği belirtiliyor. Lojistik Master Plan dikkate alınarak liman sayısında artış, endüstriyel tesislerin ve lojistik depoların yerel ve uluslararası demiryolu ağına bağlanması gereğinden bahsediliyor. Bu bahislerden inşaat sektöründe özellikle altyapı, yol, köprü yatırımlarının artacağı anlaşılıyor.
Organize Sanayi üretime, katma değerli ürüne, ihracata ağırlık verilecek olan bu dönemde mevcut organize sanayi bölgelerinin (OSB) kapasitelerinin etkin kullanılması -ki burdan OSB dışında sanayileşmenin tercih edilmeyeceği sonucu da çıkabilir-, sanayi yatırımlarının desteklenmesi, altyapı ve ulaşım ihtiyaçlarının çözülmesine ağırlık verileceği görülüyor. İnşaat sektöründe özellikle endüstriyel alanda faaliyet gösteren ve gösterecek firmaları yoğun bir dönem bekleyebilir.
Tarım en çok konuşulan, en az mutlu olunan alan YEP içerisinde de birçok başlık altında geçiyor. Yeni sulama ve kanal yatırımları, tarımda verimliliği artırma, hazineye ait tarım alanlarının kiralanması, mera yaylak ve kışlakların tespiti ve ıslahı ile kullanıma kazandırılması neticesinde tarım alanında birçok girişimin yapılacağı anlaşılıyor. İnşaat tarafında yine altyapı tarafında yeni iş imkanları görülüyor.
Gayrimenkul mevcut finansman imkanlarının uzun dönemli sağlanabilmesi ile kalıcı bir iyileştirme yapılabileceği, kentsel dönüşüme devam edileceği, sosyal konutlar yapılacağı, depreme dayanıklılığı ve ısı izolasyonunu artıracak ahşap malzemelerin teşvik edileceği, kamuya ait taşınmazlar ve atıl tesislerin değerlendirilmesi - üretime katılması, yargının imar konusunda uzmanlaşması, icra ve iflas işlemlerinin daha hızlı ve daha etkin yapılması, arabuluculuğun yaygınlaştırılması, Galata-Port'tan Taksim Meydanı'na Beyoğlu Kültür Yolu Projesi yapılmasına kadar birçok kalem ile gayrimenkul sektörünü etkileyecek başlıklar olsa da bunlar daha önceki dönemlerdeki kadar "gayrimenkul baskın" bir ekonomik plan olmadığını gösteriyor. Olması gerektiği kadar gayrimenkule değinilmiş olması, Türkiye'nin artık üretime odaklandığına işaret ediyor.
Gayrimenkulün şeffaflaşması açısından yargının imar konusunda ihtisaslaşması, e-duruşma, arabuluculuğun yaygılaştırılması, icra ve iflas işlemlerinin hızlanması önemli katkılar sağlayacaktır. Uzun zamandır TOKİ'nin üst gelir grubuna yönelik konutlar yaptığına ilişkin şikayetler de YEP'te "sosyal konut üretimi" ne verilecek ağırlık ile cevap bulmuş gibi görünüyor.
Turizm gelirlerinin artırılmasına yönelik olarak daha fazla kültür varlığının gün yüzüne çıkarılması, arkeolojik kazılar, helal sertifikası, tüm yıla yayılan turizm, illerin ve bölgelerin potansiyellerinin çıkarılması, dizi/film ihracatçısı olunması, YEP içerisinde geçen konular arasında.
Yeni Ekonomi Planı'nın ana hatlarıyla gayrimenkul sektörüne olacak etkilerini sizinle paylaşmaya çalıştım. Sizin yorumlarınızı da merak ediyorum, aşağıda yorum bölümüne yazarsanız sevinirim.
05 Ekim 2020
YEP'ten anladığım faizler 1'in altına düşmediği sürece yeni konut alamayacağız. Kiracı olmaya devam etmek zorunda kalacağım.
Merhaba Selçuk Bey, esasında aylık %1'in psikolojik olması dışında bir özelliği yok diye düşünüyorum. Yıllık reel faiz düştükçe düşen, yükseldikçe yükselen bir faiz oranı konut kredisi faiz oranlarıda. 2005 sonrasında görülen ve alıştığımız düşük faiz ya da tek haneli faizler %1 faizi eşik yaptı. Oysa ondan önceki dönemlerde daha yüksek oranlar varken de konut satışları yapılmakta ancak sizin de değindiğiniz gibi kredi imkanı kısıtlı kalmaktaydı. Umarız YEP başarılı olur da enflasyon beklentisi gerçekleşir. Selamlar.
Merhaba Celal Bey,
Yeni Ekonomi Programını detayları ile okuma fırsatı bulamamıştım. Bu vesile ile okuma fırsatı buldum. Öncelikle teşekkür ederim. Programda hedefler özellikle büyüme ve enflasyon hedefi olarak oldukça zor gözüküyor. Programda kentsel dönüşüme hız verilmesi hakkında bir madde göremedim. İstanbul'da olması muhtemel deprem öncesi acilen yapı stoğunun yenilenmesi gerekir. Maalesef ülkemizde önce müsibetler sonra tedbirler vuku buluyor. Alıştık galiba.
Sağlıcakla Kalın.
Merhaba Burak Bey,
Kentsel dönüşüme devam denilmiş kısaca, daha fazla detay verilmemiş. Ancak orda yaygınlaştırılması, hızla devam edilmesi diye bir ibare yer almıyor. Bu planda inşaat öncelikli plandan çıkarılmış, sadece diğer yatırımların aracı olarak yer almış. Kentsel dönüşümde, özellikle müteahhit ile arsa sahipleri arasındaki güvenin aracılığının devlet kanalıyla olması mağduriyetleri azaltacaktır. Birçok yenileme bu sebeple ya başlayamıyor ya da yarım kalıyor. %10'luk teminat ile arsa sahiplerinin yetkisi ile dairelerin devri bu işi maalesef çözemeyecek.
Selam ve saygılarımla.
Celal Bey Merhaba, Bilgi paylaşımınız için teşekkür ederim. Yeni Ekonomi Programı gayrimenkul baskın bir politika içermese de, büyüme koşullarına bağlı ve/veya bağımsız olarak gayrimenkul, olması gerekenden daha fazla kendine yer bulacaktır diye düşünüyorum.
Merhaba Murat Bey, bende de dediğiniz çerçevede bir algı oluşuyor. Gayrimenkul, diğer sektörlerin tamamlayıcısı olarak kendine yer bulurken daha fazla altyapı tarafında büyüyecek gibi gözüküyor. Selam ve saygılarımla.
Merhabalar Celal bey,konut sektörü yatırım alanından hızla uzaklaşıyor, Türkiye'nin yaklaşık yarısının henüz konutunun olmadığını düşünürsek ilerleyen yıllarda bu satış âdetleri devam ederi mi? Teşekkürler,iyi çalışmalar